İbadetlerin fazileti

Faziletli ve erdemli bir yaşam için manevi gelişim haritası.



İSLÂMDA EZAN SÜNNETİ


Hicretin birinci yılna kadar namaz için ezan okunmazdı. Mekke'de iken ibadetler gizli yapılıyor, namazlar tenha yerlerde kılınıyordu. Medine'de ise bu alışkanlıktan ve azlıktan dolayı önceleri ihtiyaç hissedilmiyordu. Fakat müminler çoğalmaya başlayınca, vaktin geldiğini bildirici bir alâmete ihtiyaç duyuldu.
Peygamberimiz Aleyhisselâm bu hususu eshabıyla istişare etti. Namaz vakitlerinde bayrak dikilmesi teklifi kabul görmedi. Boru çalınması teklifi yahudi âdeti olduğu için istenmedi, Çan çalınması hıristiyanların, ateş yakılması ise mecusilerin işi olduğundan, onlara benzemekten kaçınma sebebiyle beğenilmedi. Sonra Hazreti Ömer (R.A.)´in, yüksek bir yerde nidâ olunması teklifi münasip görüldü.

YILDIRIM BEYAZİD'İN YILDIRIMLIĞI


Vesikalara göre, Sultan Birinci Bayezid'in ünvanı «Celâleddin»dir. Fakat o, bu resmî unvanıyla değil, «Yıldırım» lakabıyla şöhret bulmuştur. Bu lakap, onun muharebelerde gösterdiği sürat ve yiğitlikten dolayı, asker ve halk tarafından verilmiştir. Ancak bu hususta rivayetler değişiktir.

Bir rivayete göre, şehzadelik devirlerine rastlayan 1386 Osmanlı - Karaman harbinde, yani Konya savaşında babası Birinci Murad'ın sol cenah kumandanı olarak gösterdiği gayret ve süratten kinaye «Yıldırım» unvanını kazanmıştır.

Sitemizdeki konuları nasıl değerlendiriyorsunuz

* Gayet güzel ve faydalı konuları paylaşıyorsunuz
* Çok farklı alanlarda konulara yer vermişsiniz
* Aradığım konuları bulmakta zorlanıyorum
* İlgi alanım dışında konular var
* Konuları yetersiz buluyorum
* Henüz bir fikrim yok

GAZ KAÇAĞI NASIL ANLAŞILIR


Gaz kaçağından şüphelenilen yer, kibritle kontrol edilmez.

Kaçak olduğu tahmin edilen yere bol sabun köpüğü sürülür.

Kaçak varsa, hemen belli eder.

NAMAZ KILANA İHSANLAR



Hazreti Osman (R.A.) buyurdu ki :

Bir kimse beş vakit namaza devam etse Allahü Teâlâ, o kimseye dokuz kerâmetle ihsanda bulunur;

1 — Allah Teâlâ o kimseyi sever.

2 — Vücudu sağlam olur.

3 — Melekler onu korurlar.

4 — Onun evine bereket nâzil olur,

5 — Yüzünde salihler simâsı belirir.

6 — Allahü Teâlâ onun kalbini yumuşak kılar.

7 — Sıratın üzerinden şimşek pırıltısı gibi geçer.

8 — Allahü Teâlâ onu ateşten âzâd eder.

9 — Ve o kimselere hiçbir korku yoktur; üzülmezler de.

(Menâkıb)

AKREP HAKKINDA BİLGİ

Ucunda zehirli iğnesi bulunan kuyruğunu kaldırarak yürür.

Bir sene kadar açlığa ve susuzluğa dayanır.

Uzuvlarını yenileyebilir, radyasyon ışınları tesir etmez.

Bir buz kalıbında 3 hafta dondurulan akrep, buzlar eritildiğinde hiçbir şey yokmuş gibi hayata döner.

Tropikal iklime yaklaştıkça boyları ve zehirlerinin tesiri artar.

ÜTÜ YAPARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ


Elektrik ütüleri en ufak ihmallerde bile evlerde büyük tehlikelere yol açabilir.

Ütü yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

- Ütüleri mümkün olduğu kadar rutubetten korumak, paslanmamasına dikkat etmek lâzımdır.

- Ütü yapılırken ütü arzu edilen sıcaklıkta olduğu zaman termostattı değilse, kordonu prizden çıkararak işe devam etmelidir.

CANLILARI BAKIP GÖZETMENİN ECRİ


Ebû Hüreyre (R.A.)'den Resulullah (S.A.V.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir :

«Günün birinde bir adam yolda yürüyordu. Susuzluğu arttı. Su ararken bir kuyu buldu, içine inerek (su) içti. Sonra (dışarı) çıktı. Ne görsün! Dilini çıkarıp soluyan bir köpek... Susuzluktan (yaş) topraklar) ı yiyordu. Adam :

— Bana gelen susuzluğun benzerî bu köpeğe de ulaşmış; dedi ve hemen kuyuya indi.

Mestine su doldurarak, sonra ağzı ile tutup yukarı çıkardı ve köpeği suladı. Allah onun için (bu ameli) şükür (olarak kabul) etti de onu yarlığadı. Sahabiler :

— Ey Allah'ın Resulü, hayvanlar (ı bakıp korumakda) da bizim için bir ecir var mı? dediler. Resûlüllah (S.A.V.) :

— «(Yalnız köpekde değil) her yaş (ayan) ciğer (sahibin) de de ecir vardır» buyurdu.

(Riyazussalihîn 126. H.)

BOĞULMA TEHLİKESİNE KARŞI



Suda boğulma, yaz aylarında sık rastlanan tehlikelerdendir.

Bu tehlikeyi önleyecek en büyük tedbir «sudan korkmaktır. Denize karşı olsun, dere suyuna karşı olsun kahramanlık taslanmayacağını bilmek gerekir.

Çok iyi yüzme bilmeden derin sulara girmek, derelerin, nehirlerin akıntılı yerlerinde serinlemeye çalışmak, boğulmalara yol açar.

İyi yüzme bilinse bile, kıyıdan fazla uzaklaşmanın daima tehlikeli olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir,

ZEYTİNYAĞININ ÖNEMİ VE FAYDALARI



Zeytinyağı ilkçağlardan bu yana insanların evlerinin en sağlıklı yiyecek maddelerinden biri olurken dünya edebiyatında en ünlü destanlarda bile yer almış.; Bütün bir Akdeniz medeniyetinin vazgeçemediği zeytin ve zeytinden çıkarılan zeytinyağının değeri günümüzde yeniden keşfediliyor.

Kan dolaşımını engelleyen ve damarları daraltan bir hastalık olarak bilinen damar sertliğine zeytinyağı kullanan bölge insanlarının yakalanmadığı belirtiliyor, Zeytinyağı hayatlarına değer veren ve sağlıklı bir bünyeye sahip olmayı isteyen herkese tavsiye ediliyor.

Zeytinyağı her şeyden önce son derece tabiî bir ürün... Hiçbir kimyevî reaksiyona» kokulandırmaya ya da süzme işlemine tabi tutulmuyor. Sıkılmaktan başka hiçbir işlem yapılmayan zeytinyağı vücudun sağlığının korunmasında çok önemli bir yer tutuyor.

ALLERJİ HAKKINDA BİLGİLER


Allerji, organizmada bir aşırı tepki, reaksiyon olayıdır. Bunu gösteren bünyelere de «Allerjik bünye» denir.

Allerjiyi meydana getiren maddeler, ağız ve zerketme ve ayrıca temas yoluyla girer.

— Ağız yolundan girenler: Yumurta, balık, çilek, pastırma, sucuk, salam, tahin helvası, kaymak, süt ve sütlü besinler, çikolata gibi kakaolu besinler, kinin.

— Enjeksiyon (zerk) yoluyla girenler: Tetanos» difteri, dizanteri ve buna benzer koruyucu serumlar, tedavide kullanılan bazı ilâçlar (penisilin allerjisi gibi).

— Deri ve solunum yollarına temas ile allerji yapanlar : Bazı bitki özsuları, çam ağaçlarından damlayan terebentin maddesi, ilkbaharda meyve ağaçlarının çiçeklerinde bulunan sarı polen tozları.

Bunlardan başka allerjiye sebep olan çeşitli madde ve olaylar da vardır. Vücutta gizli yahut belirli iltihaplardaki mikropların saldığı maddeler de allerji yapar. Bazı kişilerde güneşışınlarına karşı allerji görülür.

DİREK CEHENNEME GİDECEK 3 KİMSE


PEYGAMBERİMİZ (S.A.V) BUYURDULAR:
Üç kimse vardır ki, onların günahları sorulmaz. (Ateşe atılırlar.);

1 — İslâm topluluğundan ayrılıp da İdarecisine asi olan ve isyanı üzere ölen kimse; işte bundan günahı sorulmaz.

2 — Efendisinden kaçan erkek veya kadın köle.

3 — Bir kadın ki, kocası gurbete çıkmış ve kendisine dünya geçimini sağlamıştır; böyle iken onun arkasından süslenip dışarı çıkmış ve dolaşmıştır.

(Edebülmüfred 590.)

HADİS-İ SERIF

YÜZERKEN DENİZE DİKKAT


Kaza geliyorum demez. Ama denize girerken şu basit kuralları gözönünde tutarsanız: belki gelmesini engelleyebilirsiniz :

1 — Yüzme bilmiyorsanız denize girip, kıyıdan uzaklaşmayın.

2 —Tek başınıza, tenha yerlerde denize gir-meyin, açılmayın.

3 —İyi yüzen biriyle açılın.

4 — Bilmediğiniz suya balıklama atlamayın. Su altında bir kava vb. olabilir. Bakın, suyun derinliğinden emin olun, sonra dalın.

5 — Küçük çocukları suda ya da su kenarında yalnız bırakmayın.

6 - Daima sahile yakın ve paralel yüzün.

7 — Zıpkınla dalış yapanların bulunduğu yerlerde ve yakınlarında yüzmeyin.

8 —Soğuk suya birden değil yavaş yavaş girin. Organizmanıza alışmak İçin zaman bırakın.

9 — Yemekten sonra bir saat geçmeden yüzmeyin.

10 — Fırtınalı havalarda denize girmeyin.

NASREDDÎN HOCA'NIN TÜRBESİ


Nasreddin Hoca merhumun doğumu 1208'de, vefatı 1283'dedir,:

Türbesi Akşehir'dedir, Türbenin eski hali, sütunlara dayalı bir çadır şeklindeydi. Duvarsız olmakla beraber koca bir kilitle kapatılmış bir kapısı yardı. Bu kilidin, onun nükteli mizacını ifade etmek için konulduğu anlaşılıyor. Halk arasında garip bir görünüşü anlatmak için kullanılan "Nasreddin Hoca'nın türbesi gibi..." sözü buradan geliyor.

Hoca'mn türbesi, 1905'de Sultan Abdülhamid Han'ın emriyle tamir edildi. Şimdiki haline yakın bir şekle getirildi. Şu andaki türbenin kubbesi, sütunlar üzerine oturtulmuştur. Duvarlar açık, sütunlar arası demir parmaklıklarla çevrilidir.

Giriş kapısında meşhur kilidi asılıdır.

DAĞLAR NASIL ÖLÇÜLÜR


Dağların, yüksekliğini tesbit etmek için çeşitli metodlar kullanılmaktadır.

Bunlardan biri hava basıncı ya da suyun kaynama derecesine göre yapılan yükseklik hesaplarıdır.

Bu metodla doruktaki hava basıncı ile deniz yüzeyindeki fark alınır. Bu fark hangi yükseklikteki havaya denk geliyorsa, dağın yüksekliği de odur.

Yukarlara çıktıkça suyun kaynama derecesi düştüğünden, bundan hareket edilerek de yükseklik hesaplanır.

Ancak en sağlıklısı trigonometrik metodlarla bulmaktır.